26 Ağustos 2024

Bir CHP dört portre | Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı olmak için harekete geçebilir

Ekrem İmamoğlu İstanbul’da seçimleri kazandığı 2019’dan beri popülaritesi yüksek bir siyasetçi. Önümüzdeki seçimlerde ‘eğer yargı eliyle durdurulmazsa’ CHP’nin pek muhtemel cumhurbaşkanı adayı olabilir

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu

CHP 4-9 Eylül tarihleri arasında ‘Tüzük Kurultayı’nı toplayacak. Bu yüzden partide değişik grupların yoğun bir mesaisi var. Elbette tüzük ile ilgili konularda bir çalışma, beyin fırtınası yapılıyor ama parti içine dair pek çok konu da tartışılıyor-konuşuluyor. ‘Bir CHP dört portre’ dizisinde partide ve kamuoyunda en çok konuşulan dört isimle ilgili, gerek bu isimlere yakın kişilerle yaptığım konuşmalardan gerek farklı kaynaklardan aldığım bilgilerden önümüzdeki döneme dair potansiyel hareketleri yazmaya-anlatmaya çalışacağım. Bu isimler yazı sırasıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olacak.  

İmamoğlu ile başlayayım. Sözü uzatmadan da konuya gireyim. Bir süredir İmamoğlu yakın çalışma ekibi ile CHP genel başkanı olma daha doğrusu adaylığını koyma konusunda adım atmayı tartışıyor. Bunun hem partiye hem kendisine nasıl bir siyasi gelecek oluşturacağına dair değişik çalışmalar yapılıyor. Hatta konuşulan konulardan birinin de İmamoğlu’na dair siyasi yasak getirecek yargı kararının ana muhalefet partisinin lideri olduğu takdirde kolayca alınamayabileceği olduğunu söyleyebilirim. Ya da böyle bir karar alınsa bile ‘bu kararı aldıranlarla mücadele’ yönteminin daha farklı olabileceği de belirtiliyor. Bu arada Eski Danıştay 3. Daire üyesi Prof. Dr. Ali Ulusoy'un, İmamoğlu hakkında mevcut davaya ek bir dava hazırlığı yapıldığı yolundaki yazısını da hatırlatmakta fayda var.

Tabii burada ortaya çıkan soru şu: Genel başkan olmasında büyük destek olduğu Özgür Özel’in daha bir yılı dolmadı. (Seçilme tarihi: 38. Olağan kurultay 5 Kasım 2023.) Adaylık konusunda acele etmeyecek dense de bu ne zaman olacak? Ya da bunun parti içinde konuşulmaya başlaması nasıl bir etki yaratacak? Kendisinin adaylığını nasıl açıklayacak, nasıl gerekçelendirecek? Ya da Özel ile anlaşarak mı yoksa yarışarak mı bu yola çıkacak? Parti içinde kimlerle yan yana gelecek? Yeni ittifaklar kurulacak mı? Eskiden tartışmalı olduğu isimlerle bir arada olacak mı?

Sağlam bir kulis bilgisinin de altını çizeyim. İmamoğlu’nun partinin şu andaki liderliğinin attığı kimi siyasi adımlarla ilgili hoşnutsuz olduğunu kimi yerlerde telaffuz ettiği söyleniyor.

Ekrem İmamoğlu İstanbul’da seçimleri kazandığı 2019’dan beri popülaritesi yüksek bir siyasetçi. Tayyip Erdoğan’ı en önemsediği yerde, İstanbul’da üç kere yenilgiye uğrattı. Yaptığı siyaset hiçbir zaman İstanbul ile ve belediyecilik sınırları içinde kalmadı. Toplumun çok geniş kesimlerine dokunabilme kabiliyeti var. Akademiden ve sivil toplumdan geniş bir kitle ile değişik konularda fikir alışverişinde bulunuyor. Önümüzdeki seçimlerde ‘eğer yargı eliyle durdurulmazsa’ CHP’nin pek muhtemel cumhurbaşkanı adayı olabilir.

Bu adaylığa belediye başkanıyken gitmesi ile CHP genel başkanıyken gitmesi arasında elbette farklar var. Bunlar da elbette hesaplanacaktır.

Bitirirken…

Siyasette 24 saat bile çok uzun derler. İmamoğlu’nun şu anki talebi-beklentisi süreç içinde değişebilir. Ancak CHP içinde önemli bir tartışma konusu olacağını düşünüyorum. Bu arada Kemal Can’ın Medyascope’ta CHP üzerine yazdığı bir yazı hayli önemliydi. Genel anlamda Türkiye’de siyaseti ‘bütün neden sonuç ilişkilerini ve muhtemel başarı reçetelerini kişilere bağlama kestirmeciliği’nden duyduğu rahatsızlığı dile getiriyordu. Kemal Can sonuna kadar haklı. Ancak ‘lider’ hala son derece kritik. Tabii yanına ‘memleketin yaşadığı kaostan nasıl çıkılacağının yol haritasının da konulması’ şartıyla…

Murat Sabuncu kimdir? 

Murat Sabuncu İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi bölümünü bitirdi. Boğaziçi Üniversitesi'nde İşletmecilik Sertifikası programını tamamladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde Medya ve İletişim Sistemleri konusunda yüksek lisans yaptı.

Dergi, gazete, radyo, televizyon, internet haber sitelerinde muhabirlik, editörlük, yayın koordinatörlüğü, genel yayın yönetmenliği, köşe yazarlığı yaptı.

En uzun süre Milliyet gazetesinde çalıştı. Tempo dergisinde genel yayın yönetmenliği, Fortune dergisinde kurucu yönetmenlik yaptı. Skytürk 360'da ekonomiden politikaya değişik programlar hazırladı, sundu. 

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni oldu, ikinci ayında tutuklanıp Silivri Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Hapsedildiği cezaevinde 1,5 yıl tutuklu kaldı. 

T24'te köşe yazarlığı, yapıyor. 2016 yılından beri pasaportu ve sürekli basın kartı verilmiyor. Yargıtay'ın iki kere verdiği beraat kararına rağmen 7,5 yıl hapis cezası talebi içeren dosyası, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda bekliyor.

Bölgeden tanıklıklarını ve izlenimlerini "Gazze: Mahsuscuktan Bir Aşk Hikâyesi" adıyla yayımlanan kitabında paylaştı. Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü ve Ayşenur Zarakolu Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülü sahibi. Sorbonne'da hukuk doktorası yapan avukat oğlu, Nuri isimli bir kedisi var.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Kaygıda ortaklık büyürken “Çözerse Erdoğan çözer” final yapıyor, iyi de kim çözer? 

Ekonomiden hukuka yaptığı yanlışlarla memleketi birbirinden farklı krizlere sokmuş olsa da her hâl ve karda özellikle kendi seçmeni ‘bir bildiği vardır’dan ‘din-güvenlik-ortak bizlik’ söylemini ‘satın almasına’, hemen her koşulda Erdoğan’ı destekledi. Uzun süre ‘Çözerse Erdoğan çözer’ tezi adeta Erdoğan için adı konulmamış bir ‘güven-destek’ sloganı oldU

“Milliyetçi-muhafazakâr seçmen CHP’ye, DEM Parti’yle yan yana durduğu için ne der”e teslim olmamak

İki hafta önce Öcalan’ı Meclis’te konuşturmayı önerebilecek kadar ‘açılan’ iktidar ortağı ile potansiyel süreçle ilgili olumlu konuşan iktidarın Cumhurbaşkanı ne oldu da pozisyon değiştirdi?

"
"